Ooviva | Yüksek polifenollü bir zeytinyağı hikayesi...
SEPET
Sepetinize ürün eklemeye başlayın
250 ve üzeri alışverişlerinizde kargo ücretsiz.
Sepet Boş
Yüksek polifenollü bir zeytinyağı hikayesi...
06 EKİM 2022

Yüksek polifenollü bir zeytinyağı hikayesi...

Zeytin ağacı… Barışın, bereketin, bilgeliğin ve saflığın sembolü… ''Ölmez Ağacın'' meyvesinden elde edilen, izleri M.Ö. 4500 yıllarına uzanan zeytinyağı ise yaşamın ve sonsuzluğun simgesi... 

Peki, beslenme ihtiyacımız için sağlıklı olduğu kadar lezzetli, bir o kadar da mucizevi faydaları olan zeytinyağının iyisi nasıl elde ediliyor? Bu sorunun cevabını merak edenler için yüksek polifenollü hikayemiz başlıyor!


Doğru Ağaç, Doğru Bahçe, Doğru Teknik

Adeta bir ''Yaşam İksiri'' olarak kabul edilen zeytinyağının ne gibi antioksidanlar barındıracağı ve nasıl bir aromaya sahip olacağı zeytin ağacının genetik özelliklerine, yetiştiği bahçenin konumuna ve zeytinyağı elde etme tekniklerine  bağlıdır.

Zeytin ağaçlarınınnın Güneş'ten aldığı enerjiyi, topraktan elde ettiği mineralleri ve çevresindeki endemik türlerden aldığı aromayı meyvesine aktardığını biliyoruz. Dolayısıyla zeytinliklerimizi tasarlarken hedeflenen kalite ve içeriğe ulaşmak için en uygun koşulları gözettik.


Bilginin Işığında Büyüyen Zeytin Bahçelerimiz

İstenilen aroma ve antioksidan seviyelerine ulaşmak için öncelikle doğru ağaçları seçtik. Güneş ışığını verimli şekilde kullanmaları için her bir ağacımızın bir diğerinin gölgesinde kalmadığı bir bahçe düzenlemesi uyguladık. 

Araştırmalar, zeytin ağacının biriktirdiği enerjiyi işleyebilmesi için soğuması gerektiğini, ayrıca ortamdaki nemin güneş ışınlarının kırılmasına sebep olduğu için verimliliği düşürdüğünü gösteriyordu. Bu yüzden ağaçlarımızın bulunduğu yüksekliğe dikkat ettik ve OOVIVA bahçelerini denize dik doğrultuda, 400 m - 1000 m rakım arasındaki  vadilerde konumladık.


Yüksek Polifenol Değerlerimizin Sırrı

Zeytin ağacı yapraklarını dökmeyen bir ağaç olduğu için kendisini koruma amaçlı antioksidan içerikler üretir ve bunu bağışıklık sisteminde kullanır. Polifenol olarak adlandırılan bu antioksidanlar, ağacın yapraklarında ve meyvesinde yoğundur. Bu sayede yapraklarını ve meyvelerini zararlılardan korur. Eğer doğru ilaçlama ve bakım şartları sağlanmazsa bu antioksidanlarda düşüş yaşanır. Örneğin, fazla ilaç kullanımı sonucu ağacın kendini koruma ihtiyacı azalacağından antioksidan üretimi düşer.

Hasat zamanı ve sürecine ise ayrıca hassasiyet gösterilmesi gerekir. Çok erken hasatta yeterli aroma ve yağlanma olmadığı gibi  geç kalındığında ise çürüme sonucu aroma ve antioksidan içeriklerinde düşüş gözlemlenir. OOVİVA olarak en uygun zamanda topladığımız zeytinlerden elde ettiğimiz zeytinyağnın faydalı içeriklerini yüksek seviyede koruyabilmesi için kendimize has bir yol izliyoruz.

''Yüksek polifenol içeriğini korumak için zeytini tesise değil, tesisi zeytine götürüyoruz.''

Yaygın bir uygulama olan, zeytinleri soğuk hava depolarında saklamak çürümeyi yavaşlatsa da, en iyi sonuçları elde edebilmek için OOVİVA Mobil Zeytinyağı Üretim Tesisimiz sayesinde hasat sırasında topladığımız zeytinleri en fazla iki saat içerisinde işleme alıyoruz. 


Polifenol Her Aşamada Korumamız Altında

Zeytinyağına en çok zarar veren dış etkenler oksijen, ısı, su ve ışıktır. Toplanan  zeytinler işlenmeye başlandığı andan depolanana kadar bu etkenlerden korunmalıdır.

Antioksidan kaynağı polifenollerin suda çözündüğü bilimsel araştırmalar tarafından kanıtlanmıştır. Dolayısıyla zeytinleri yıkamanın haricinde su kullanılması, antioksidan seviyelerinde dramatik düşüşe sebep olur.

Yüksek polifenol içeriğimizi korumak için kırma, malaksasyon ve dekantasyon aşamalarında yaygın olan sıkma teknikleri yerine susuz işlemeye uygun makineler ve üretim teknikleri tercih ediyor, geliştiriyoruz.

Zeytin hamur haline geldikten sonra oksijen ile teması kesilmelidir. Zeytinyağı elde etme işlemleri arasında hamurun oksijenle en çok temas ettiği aşama ise malaksasyondur. Bu yüzden AR-GE çalışmalarımız sonucu geliştirdiğimiz vakumlu oksijensiz malaksasyon tanklarını kullanarak hamurun oksijen ile temasını minimuma indirgiyoruz. Bu tanklar antioksidan ve fenolik bileşenleri korumaya yardımcı olurken aynı zamanda uçucu aromatiklerin daha verimli şekilde zeytinyağına geçmesini sağlıyor.

Zeytinyağının üretimi esnasında girmesi gereken son aşama ise yağ elde edildikten sonra içerisindeki partiküllerden arındırılma işlemidir. Günümüzde işlem filtreler ve seperatörler aracılığıyla yapılmaktadır. Fakat yapılan araştırmalar, filtre ve seperatörlerin yağın içerisindeki aroma ve antioksidan seviyelerini olumsuz yönde etkilediğini göstermektedir. Çünkü seperatörler başarılı bir şekilde yağı berraklaştırsa dahi çalışma prensipleri gereği su kullanımı zorunludur. Bu sebepten ötürü seperatör yerine hızlandırılmış sedimantasyon tekniklerini tercih ediyoruz. Böylece oksijen ile teması minimumda tutarak su kullanmadan antioksidan ve aromatiklerin en yüksek seviyede korunumunu sağlıyoruz.

"1000+ polifenol seviyelerine ulaşan zeytinyağlarımızın hikayesi burada bitse de; daha kaliteli, daha sağlıklı ve daha aromatik zeytinyağına ulaşma yolumuz devam ediyor"




Hoşgeldiniz
Hızlı ve güvenli alışverişe giriş yapın!
Beni hatırla
Henüz Üye Değil misiniz?
Kolayca üye olabilirsiniz.